2018 yılında hayata geçirilen bir düzenlemeyle, kamu kurumlarında taşeron firmalar aracılığıyla çalışan yüz binlerce işçi, sürekli işçi kadrosuna geçirildi. Ancak bu işçiler, kadroya geçtikleri günden bu yana toplu iş sözleşmelerinden (TİS) tam anlamıyla yararlanamadıklarını, özlük ve mali haklar konusunda memurlarla aralarında belirgin uçurumlar olduğunu dile getiriyor.
Kadrolu Oldular Ama Hakları Eksik Kaldı
Taşerondan kadroya geçen işçiler, maaş, sosyal haklar ve özlük haklar bakımından memurlarla aralarında ciddi bir uçurum olduğunu dile getiriyor. En büyük sıkıntılardan biri ise toplu iş sözleşmelerinden (TİS) yeterince faydalanamamak. Bu durum, çalışanların hem gelirlerini hem de motivasyonlarını olumsuz etkiliyor.
“Aynı Masada Çalışıyoruz Ama Ayrı Dünyalardayız”
Kamu işçileri, memurlarla benzer sorumluluklar üstlenmelerine rağmen farklı kanunlara tabi tutulduklarını, bunun da ciddi bir adaletsizlik yarattığını belirtiyor. “Neden biz hâlâ memur olamıyoruz?” sorusunu sıkça soran çalışanlar, artık bu ayrımcılığın son bulmasını istiyor.
“İkramiye Var Ama Maaş Farkı Kapanmıyor”
Bazı görüşler kamu işçisinin ikramiye, fazla mesai ve kıdem tazminatı gibi avantajları olduğunu savunsa da, çalışanlar bunun gerçeği yansıtmadığını söylüyor. “Eskiden kıdem tazminatıyla ev, araba alınırdı. Şimdi 10 yıllık bir araca bile zor yetiyor. Memurun maaşı bizim fazla mesaimizle bile yarışamıyor” diyen işçiler, ekonomik koşullar altında ezildiklerini ifade ediyor.
Sosyal Haklarda da Geri Bırakıldılar
Ücret eşitsizliğinin yanı sıra sosyal haklar konusunda da mağduriyet yaşanıyor. Memurlar tayin, eş durumu ataması ve doğum sonrası 24 ay ücretsiz izin gibi haklara sahipken; işçiler bu imkanlardan faydalanamıyor. Kadın çalışanlar, doğum sonrası sadece 6 ay ücretsiz izin alabildiklerini ve bunun da neden ücretsiz olduğunu sorguluyor.
Ayrıca üniversite mezunu işçilerin kariyer planlaması yapamaması, görevde yükselme ve yatay geçiş haklarının olmaması da büyük bir problem olarak öne çıkıyor.
Sendikalara Güven Azalıyor
Bir diğer şikâyet konusu ise sendikalar. İşçiler, her ay düzenli olarak aidat ödediklerini ama bu aidatlara karşılık yeterli hak kazanımı olmadığını söylüyor. “Aidat kesiliyor ama karşılığında bir şey alınamıyor. Sendikaların etkisi yok denecek kadar az” diyerek tepkilerini dile getiriyorlar.
“Örnekleri Var, Biz de İstiyoruz”
Daha önce benzer statüde olan bazı çalışanların memuriyete geçirilmesini örnek gösteren işçiler, kendileri için de aynı düzenlemenin yapılmasını istiyor. 2022’de KİT’lerde çalışan bazı personelin memur yapılması ve 2025’te Aile Bakanlığı’ndaki ek dersli personelin 4/B’ye geçirilmesi, umut verici örnekler arasında yer alıyor.
“Artık Sadece Duyulmak Değil, Görülmek İstiyoruz”
Kamuda yıllardır görev yapan binlerce işçi, aynı işi yaptıkları memurlar gibi haklara sahip olmak istiyor. Talepleri net: “Eğer aynı işi yapıyorsak, aynı haklara da sahip olmalıyız. Bu ülkenin emekçileri olarak biz de adalet istiyoruz.”
Kaynak: https://www.saglikpersonelihaber.net/kamu-iscilerinden-cagri-memurlarla-ayni-isi-yapiyoruz-ama-daha-dusuk-haklarla-calistiriliyoruz